
Behçet Necatigil denilince özellikle Sevgilerde ve Gizli Sevda şiirleri aklıma geliyor. 14 yaşında tanıştığım Behçet Necatigil’in şiirlerindeki anlamlar yumağını çözmeye hâlâ devam ediyorum. Cumhuriyet’in kabul ediliş yıllarında çocukluk dönemini yaşayan Necatigil’in ilk şiiri daha lisede öğrenciyken Varlık Dergisi’nde yayınlanır. Kars Lisesi’nde başladığı edebiyat öğretmenliğini uzunca yıllar sürdürür.

Taşayna Sonesi
Neyin nesisin sen? Soruyu sorduğuma bakma.
biliyorum: Birinci ne benim, ikinci nesin sen.
Yıllar yılı baktım aynalara, kör duvarlara,
çıkaramadım hatlarımdaki hattın anlamını,
kendim için neyim, senin için tamıtamına ne,
sendeki ben neyin sesi, bendeki sen neyin sesi,
kulak verdik biribirimize: Gözlerimiz içiçe
geçti, neyin içinde kimbilir ne nasıl pekişti.
Vazgeçiyorum kendimdeki sfenksin bilmecesinden,
Sormayacağım bir daha yüzüme dönüp: Neden
kimin, neyin nesisin sen?
Buzdur her soru, sorular gelir dağ kurar-
Bıraktım erisinler, aksın su, biriksin taşsın:
Kimin, neyin sisisin sen?
Necatigil’in şiirlerinden bir örnek:
Sevgilerde
Sevgileri yarına bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.
Behçet Necatigil