
“Yaşamayı yaşamak istiyorum demiştim / Neylersin ki bu damla bu dem / Ayaklarımda uyaklarımda zincir / Böyle topal koşmalarla geçiyor günlerim / Oysa methetmek gibi olmasın kendimi ama / Yaşamım benim en güzel şiirim” demiş Can Yücel. Ve tam da dediği gibi aradan 10 yıl geçmesine rağmen canlı şiirleriyle aramızdan hiç ayrılmadı şair…
Eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in ikiz çocuklarından biridir Can Yücel. Doğuştan muhaliftir, üniversitede okurken de sol kanatta yerini almıştır. Zor günlerinde hayatının aşkıyla tanışır; Güler’le. Ve birçok şiirini Güler için yazar:
“(…) Güler’i bulup evlenmişim / Ne iyi tesadüf! / Üç çocuğum oldu üçü de harika / Ne iyi tesadüf! / Şiiri seçmişim, doğru seçim / Ne iyi tesadüf! / Öleceğim yakında / Ne aksi tesadüf!”
Davetsiz misafir olarak tanımladığı şiirlerine tüm isyanını, heyecanını ve coşkusunu yansıtır; dış baskılara karşı da boyun eğmez Yücel. Mizah ve sözcük oyunlarıyla Türk şiirine yeni bir boyut kazandırır. Zamanla şiirleri, dillerden düşmeyen şarkılar olur. Yeni Türkü “Sardunya’ya Ağıt” ve “İşçi Marşı” şiirlerini besteler.
1997 yılında teşhisi konan bademcik kanseri yakasını bırakmaz Yücel’in; çok zorlu iki yıl geçirir... Ancak 1999 Ağustos ayında bu zorluğa daha fazla dayanamaz ve aramızdan ayrılır şair; ama dedim ya şiirleriyle en çok da “Sidikli Kontes” tanımlamasıyla akıllarda; hep yanımızdadır…
Sevgi Duvarı
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
Can YÜCEL
Eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in ikiz çocuklarından biridir Can Yücel. Doğuştan muhaliftir, üniversitede okurken de sol kanatta yerini almıştır. Zor günlerinde hayatının aşkıyla tanışır; Güler’le. Ve birçok şiirini Güler için yazar:
“(…) Güler’i bulup evlenmişim / Ne iyi tesadüf! / Üç çocuğum oldu üçü de harika / Ne iyi tesadüf! / Şiiri seçmişim, doğru seçim / Ne iyi tesadüf! / Öleceğim yakında / Ne aksi tesadüf!”
Davetsiz misafir olarak tanımladığı şiirlerine tüm isyanını, heyecanını ve coşkusunu yansıtır; dış baskılara karşı da boyun eğmez Yücel. Mizah ve sözcük oyunlarıyla Türk şiirine yeni bir boyut kazandırır. Zamanla şiirleri, dillerden düşmeyen şarkılar olur. Yeni Türkü “Sardunya’ya Ağıt” ve “İşçi Marşı” şiirlerini besteler.
1997 yılında teşhisi konan bademcik kanseri yakasını bırakmaz Yücel’in; çok zorlu iki yıl geçirir... Ancak 1999 Ağustos ayında bu zorluğa daha fazla dayanamaz ve aramızdan ayrılır şair; ama dedim ya şiirleriyle en çok da “Sidikli Kontes” tanımlamasıyla akıllarda; hep yanımızdadır…
Sevgi Duvarı
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
Can YÜCEL