7 Kasım 2009 Cumartesi

Kentlerin özgünlükleri sakin şehirlerde korunacak!

Cittaslow... İtalyanca 'şehir' anlamına gelen 'citta' ve İngilizce 'yavaş' anlamına gelen 'slow' kelimelerinin birleşimiyle oluşuyor. Yani tam olarak 'Sakin Şehirler' anlamına geliyor. Ve İtalya’da 1996 yılında Roma’daki bir meydanda açılması planlanan 'fastfood' zinciri mağazasına karşı başlayan tepki hareketinden doğan bir örgütlenme olarak karşımıza çıkıyor. Küreselleşmenin getirdiği olumsuzluklar karşısında kentlerin özgün kimliklerini koruyarak yaşam kalitelerini artırmanın yollarını sunan bu oluşuma dünya genelinden birçok ülke, destek veriyor. Başta İtalya olmak üzere Avusturya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Norveç, Polonya, İspanya, İsveç ve İngiltere ile Asya kıtasından Güney Kore ve Avustralya kıta ülkesinden onlarca küçük nüfuslu kentin üye olduğu "Sakin Şehirler" örgütlenmesine Türkiye’den ilk adaylık başvurusu ise İzmir’in Seferihisar ilçesinden geldi.

Öncelikle bir grup İtalyan'ın fastfood (hızlı yemek) restoranının açılmasını önlemek için başlattığı eylemler, "fastfood" karşıtı "slowfood (yavaş yemek)" hareketini doğurdu. 1999 yılında dört kentin bir araya gelmesiyle bir yemek hareketi olmanın ötesine geçen bu örgütlenme, öz kimliklerinden uzaklaşarak tek tipleşmeye doğru yol alan kentlerin özgün ritimlerini ve canlı renklerini yitirmemesi amacıyla "Sakin Şehirler" omurgasını oluşturdu. Bunu güvence altında tutmak ve sürdürülebilir kılmak amacıyla da altyapı, çevre, misafirperverlik, eski lezzetler, kentsel estetik ve yerel üreticinin korunması gibi altı ana başlık altında 60 kriter belirlendi.

Seferihisar da "Sakin Şehirler" üyeliğiyle birlikte bu kriterleri hayata geçirmeye hazırlanıyor. Hatta "Sakin Şehirler" üyeliğine kabul edilebilmek üzere yapılan başvurunun ardından işleyen süreçle ilgili olarak bu ay İtalya’nın Orvieto şehrinde gerçekleşecek toplantıda hazırlık dosyaları sunulacak. Böylece gelecek yılın mart ayında bir heyet Seferihisar’a gelerek evrak üzerinde gördüklerini değerlendirecek. Bir yıl içerisinde "Sakin Şehir" logosunu kullanma hakkını almayı hedefleyen Seferihisarlılar Türkiye’nin ilk sakin şehri olmaya doğru büyük adımlar atıyor. İstanbul gibi hızlı bir şehirde yaşayan ve bu duruma da oldukça alışan bir insan olarak "Sakin Şehir"de yaşamak nasıl bir durumdur bilemiyorum. Ancak Türk basını da bu hızlılığa gayet kendisini kaptırmış olacak ki bu haberi gözden kaçırmış... Gazeteleri tek tek inceledim ama maalesef hiçbirinde rast gelmedim... Bence gözden kaçırılmaması gereken bir haberdi...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails