17 Haziran 2010 Perşembe

Köpek deyip geçmeyin


Sam Stall, “Uygarlığı Değiştiren 100 Köpek” adlı kitabında, tarihin akışını değiştirenlerden tıp literatürüne geçenlere kadar birbirinden ilginç köpeklerin hikâyelerini anlatıyor.

MİNE ÖZDEMİR

İnsanoğlu için bir sırdaş, arkadaş, hatta daha da ileri gidersek ‘can dostu’dur köpekler. Kendilerine yöneltilen sevgiye görev aşkıyla bağlanan, bir tas yemek ya da sıcak bir köşe karşılığında yüksek sadakat gösteren bu canlılarla insanlar arasındaki bağ, on binlerce yıl önceye dayanıyor.
Fiziksel ve duygusal olarak insanların belirli ihtiyaçlarını karşılayan köpekler, varlıklarıyla da rol oynamıştır uygarlığın değişiminde... Ulusların ve imparatorlukların kaderini bile yetenekleriyle belirleyen bu canlıların sergiledikleri davranışlar, kimi zaman birçok kahramanı utandıracak boyuttadır. Köpeklerin zekâsına, cesaretine ve sevecen doğasına bir övgü niteliği taşıyan hikâyelerden oluşan “Uygarlığı Değiştiren 100 Köpek” adlı kitap da bu durumu kanıtlıyor.

Ortak tarih

Can Yayınları’nın yalnızca edebiyat okurlarına değil, tüm kitapseverlere seslenen eserleri bir araya getirdiği “Kırkmerak” dizisinin üçüncü kitabı olan “Uygarlığı Değiştiren 100 Köpek”, köpeklerin ve insanların birbiriyle iç içe örülmüş ortak tarihi hakkında bilgiler sunuyor okura. Tam bir hayvan dostu olan ABD’li yazar Sam Stall’un korgi cinsi köpeği Cortney’ye hitaben kaleme aldığı kitap; 100 köpeğin bilim, doğa, tarih, sanat, edebiyat, devlet yönetimi, din ve insana mal edilmiş hemen hemen her alana yaptığı olağanüstü katkıları gözler önüne seriyor.
Kitabın ilk sayfalarında bilim dünyasında başarılı çalışmalara imza atmış kahraman köpeklerin öyküleri yer alıyor. Kokusundan kanseri anlayan George adlı köpeğin hikâyesi bunlardan biri. Amerikalı dermatolog Dr. Armand Cognetta’nın köpeklerin hastalıkları koklayarak ortaya çıkarması konusundaki araştırmaları olumlu sonuç verir ve belli eğitimlerden geçen George, yüzde 95 başarı oranına ulaşır. Böylece köpeklerin hassas burunları sayesinde hastalıklar daha kısa sürede teşhis edilir.

Kitapta Başkan Franklin D. Roosevelt’in ‘maskot köpeği’ Fala’nın hikayesi de dikkat çekici. Bugün ABD Başkanı Barack Obama’nın Bo adındaki köpeğiyle objektiflere poz vermesi gibi Roosevelt de Amerikan ulusunun hem Büyük Bunalım’dan hem de İkinci Dünya Savaşı’ndan geçtiği 15 yıllık başkanlık hizmeti süresince yardımcısı Fala’yı yanından hiç ayırmadı.
Bir başka ‘üst düzey’ köpek de Fransa cumhurbaşkanlığına aday olan Saucisse. Fransa’da 2002 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaya çıkan siyasi skandallarla başı dertte olan Jacques Chirac, her ne kadar oyların yüzde 82’sini almış olsa da seçimlerde küçük partilerin adayları arasında geniş bir seçim tecrübesine sahip olan Saucisse ile rekabeti elden bırakmaz. Burada verilmek istenilen mesajı ise Saucisse’in sahibi Serge Scotto söylüyor: “Saucisse, politikacıları uyarıyor: Eğer biraz gayret göstermezseniz, köpeği seçeriz”.

Esin kaynağı

Kitabın “Popüler Kültür” bölümünde “Yuvaya Dönüş” filminde sevdiği çocuğa kavuşabilmek için İskoçya’yı turlayan koli cinsi köpeğin hikâyesiyle benzerlik gösteren Bobbie’nin öyküsüyle tanışıyoruz. Ailesinin yanına gidebilmek için ABD’nin doğusundan batısına kadar altı ay süren yolculuğunda kurt gibi aç ve yere yıkılacak kadar yorgun bir halde 4 bin kilometre yol kat eden Bobbie’nin bu özellikleri medyanın sevgilisi olmasına yetmişti.
John Steinbeck’e esin kaynağı olan Charley, Rus yazar Fyodor Dostoyevski’yi hapishanede dost edinen Şarik, Paul McCartney’in Beatles’ın “White” adlı albümündeki “Martha My Dear” adlı şarkısına esin kaynağı olan çoban köpeği Martha’nın hikâyelerinin de yer aldığı kitapta, Richard Wagner’e operalarını bestelerken yardım eden Peps ile Fips’i gibi daha birçok köpeğin sahibiyle olan ilişkilerini okumak mümkün. Sergiledikleri yüzlerce örnek davranışla insanlığa ders veren bu sessiz kahramanların ses getiren öykülerini merak edenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap “Uygarlığı Değiştiren 100 Köpek”.

Milliyet Kitap'tan

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails